Maalesef toplum olarak engellilere ilişkin bir takım yaygın olumsuz refleksler geliştirdik. Onlara ya acıyoruz; ya da gayrı-ihtiyari dışlıyoruz. Bunların sonuçlarını çıktılarını değerlendirmiyoruz. Engellilere acıma ve dışlama tavrı bireyde ruhsal açıdan problemler teşkil ettiğini özgüven kaybı, içe kapanma, mutsuzluk ve utanma gibi duygular oluşturduğunu hesaba katmalıyız.
Bilmeliyiz ki engelli olmak bir seçim değildir. Doğuştan olabileceği gibi sonradan var olan bir durum olabilmekte bu bağlamda hepimizin birer engelli adayı olduğunu hatırımızdan çıkarmamamız lazım.
Bizi biz yapan kolumuz, gözümüz, kulağımız değil kalbimizdir. Zihnimizdeki ve gönlümüzdeki engelleri kaldıralım. En büyük engelin sevgisizlik olduğunu bilelim.
Unutmamak gerekir ki; engelli duruma düşmek, hiçbir zaman hayatın sonu olarak değerlendirilmemeli; okumaya, öğrenmeye, sosyal hayata katılmaya bir engel olarak görülmemelidir. Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürlüğü olarak özel öğrencilerimizin herhangi bir eksiklik ve zayıflık hissine kapılmalarına müsaade etmeyeceğiz dedi.